27 Haziran 2020 Cumartesi

İLKOKUL TÜRKÇE KİTAPLARINDAKİ METİNLERİN OKUNMASI VE İNCELENMESİ


 İLKOKUL TÜRKÇE KİTAPLARINDAKİ METİNLERİN OKUNMASI VE İNCELENMESİ (*)  


                                                                                                    Recep Nas


     Okuma aracı bakımından üç çeşit okuma vardır:
1.      Türkçe (okuma) kitaplarından okuma
2.      Çocuk edebiyatı ürünlerinden okuma
3.      Bilgi kaynaklarından okuma (Göğüş, 1982: 10) Bu yazıda ‘Türkçe kitaplarından
okuma’ üzerinde durulacaktır.
     İlkokul Türkçe kitaplarındaki metinler şu özellikleri taşımalıdır:
     *Çocuğun ilgisine, beğenisine ve okuma eğilimlerine uygun,
     *eksen (mihver) derslerin üniteleriyle ilgili,
     *Türk edebiyatının çocuk düzeyine uygun örneklerini tanıtma amacına yönelik olmalıdır (Türkçe Programı, 1982: 56-63)

     Bir Metni İnceleme Aşamaları

     1.Hazırlık

     1. 1.Öğretmenin hazırlığı
     1.1.1.Hedeflerin ve bu hedefleri gerçekleştirmek üzere incelenecek metnin (okuma parçasının) belirlenmesi
     Öğretmenin öncelikle hedefleri, bu hedeflere dayalı olarak da konuları belirler. Türkçe kitaplarındaki metinler ise birer araçtır. Belirlenen hedefleri gerçekleştirmek, konuları işlemek için uygun metinler seçilir. Metnin, eksen dersin işlenen ünitesiyle ilgili olmasına da önem verilmelidir. Çünkü Türkçe dersi beceri dersi olmasının yanı sıra anlatım (ifade) dersidir de. Metinlerin kitaptaki sırasına uyulması gerekmez.
     Bir metin, aşağıda belirtilen hedeflerin sınıf düzeyine uygun davranışlarını gerçekleştirmek için seçilip bir hafta süreye kadar araç olarak kullanılabilir.
     *Bir metni doğru, anlamlı olarak sesli okuma becerisi
     *Verimli sessiz okuma becerisi
     *Okuduğunu tam ve doğru olarak anlayabilme
     *Duygu, düşünce, tasarım ve izlenimlerini sözle/yazıyla açık ve anlaşılır biçimde anlatabilme
     *Konuşanı/okuyanı dikkatlice, doğru anlayacak biçimde dinleyebilme
     *Kitap sevgisi
     *Okuma alışkanlığı
     *Basılı kaynaklardan etkilice yararlanabilme
     *Sözcük bilgisi
     *Yazılarında dilbilgisi/yazım kurallarını uygulayabilme
     *Türkçeyi doğru, güzel, etkili kullanmaya karşı istekli oluş
     1.1.2.Metnin öğretmence okunup gözden geçirilmesi
      Öğretmen, öğrencilere anlamlı, ‘konuşur gibi’ okuma örneği vereceğine göre, metni önce kendisi sesli olarak okur, prova yapar. Nerede, nasıl tonlama yapacağını belirler.
     Metinde dizgi, baskı yanlışı varsa, bunları öğrencilere düzelttirmek için not alır.
     1.1.3.Metnin resmi üzerinde öğrencileri nasıl konuşturacağını, hangi soruları soracağını, metni anlamaya hazırlayıcı olmak üzere resmin hangi yönlerine ilgi çekeceğini belirler.
     1.1.4.Öğretmen şu soruların yanıtlarını araştırır:
     *İşlenecek metinde öğrencilerin anlamlarını bilmedikleri sözcükler var mı, varsa hangileri?
     *Sözlükte, sözcüklerin anlamları nasıl açıklanmış, bu açıklamalarda tamamlanması gereken noktalar var mı? Sözlükte, bir sözcüğün birkaç anlamı verilmişse, bunlardan metindeki anlamı hangisidir?
     1.1.5.Metnin ana düşüncesi ve yardımcı düşünceleri, kişilerin özellikleri belirlenir.
     1.1.6 Sesli ve sessiz okuma için ne kadar süre ayrılacağı belirlenir.
.     Sessiz okuma tekniğinin kazandırılmasına daha 1. sınıfta başlanır. Ne var ki, I. devrede sessiz okumanın payı azdır, ağırlık sesli okumadadır. 4. sınıfta sesli ve sessiz okumaya eşit süre tanınır. 5. sınıfta ise okumaların üçte ikisi (2/3) sessiz olur.
     1.1.7.Öğrencilerin metni anlayıp anlayamadıklarını denetlemek için sorular hazırlanır.
     Anlama, okumanın en önemli öğesidir. Öğrenciler okuduklarını tam ve doğru olarak anlayabilmelidirler. Okumanın amacı, ‘anlamı doğru, tam ve çabuk kavrayabilme’dir.
     Sorular metinle ilgili, düşündürücü olmalıdır. Olayla, kişilerin özellikleri ve düşünceleriyle ilgili sorular sorulmalıdır. “Aslan tilkiye neden kızdı?”, “Annesi, Ali’nin davranışını neden beğenmedi?”, “Sen olsan nasıl davranırdın?” gibi sorular olumlu örnekler olarak verilebilir.
     “Bu yazıdan ne anladınız?” gibi belirsiz, “Aslan tilkiye kızdı mı?” gibi kuru, yavan, tek sözcükle yanıtlanabilecek sorular sormaktan kaçınılmalıdır.
     Öğretmen incelenecek metni bütün yönleriyle tanımalı, soracağı soruları bu aşamada belirlemelidir.     
     Bir fikir vermek üzere sorular şöyle örneklendirilebilir (Özdemir, 1972: 130-140):
     Düşüncelerle İlgili sorular
     *Metnin anadüşüncesi nedir?
     *Anadüşüncenin vurgulandığı paragraf ya da cümle hangisidir?
     *Anadüşünceyi destekleyen yardımcı düşünceler nelerdir?
     *Metne başka hangi başlıklar konulabilir?
     Sözcüklerle İlgili Sorular
     *(……..) sözcüğünün yerine, içinde bulunduğu cümlenin anlamını bozmayacak biçimde eş anlamlısı – ya da yakın anlamlısı – hangi sözcük konabilir?
     *(……...) sözcüğünün karşıt( zıt) anlamlısını söyleyiniz.
     Eleştirmeyle, Değerlendirmeyle İlgili Sorular
     *Metinde anlatılanlar günlük yaşama uygun mu?
     *Metindeki kişiler, çevrenizdeki kişilere benziyorlar mı?
     *(……….)’ın yerinde siz olsaydınız ne yapardınız?
     *(……….) ile arkadaş olmak ister miydiniz? Neden?
     *Olay hangi mevsimde olmuştur?
     *Olayın geçtiği yer (mekân) neresidir?
     Öğrencilerin düzeylerine, incelenecek metnin özelliğine göre benzeri sorular hazırlanmalıdır.
     Şunu da belirtelim ki, metin incelemenin ana hedefi “Okumayı etkili bir araç olarak kullanabilme, okunanı tam ve doğru olarak anlayabilme”dir. Onun için metin incelenirken, öğrencilerinin bilgilerinin artırılması gereğinden çok ön plana çıkarılmamalıdır.
     Olanaklar elveriyorsa, bütün öğrencilerin etkinliğe katılmalarını sağlamak için yazılı olarak yanıtlanmak üzere sorular öğrencilere çoğaltılarak verilebilir. Yalnız, düzeyleri dikkate alınmalıdır.
     1.1.8.Uygunsa, metnin nasıl dramatize edilebileceği, hangi dramatizasyon çeşitlerinin uygulanabileceği tasarlanır.
     ‘Oyun içinde eğitim’ günümüzde çok önem kazanmıştır. Dramatizasyon, eğlendirerek öğretmenin aracıdır. Onun için dramatizasyon etkinliklerine Türkçe dersinde de yer verilmelidir.
      1.1.9.Metin, ‘toplu okuma’ (söz korosu) tekniğiyle okumaya uygunsa, vurgu ve tonlama yönünden nelere dikkat edilmesi gerektiği belirlenir.
     Toplu okuma, çocuklara, sözcükleri doğru söylemek, gerekli vurgulamaları yapmak, duraklara dikkat etmek, arkadaşlarıyla aynı hızda okumak gibi beceri ve alışkanlıklar kazandırır. Çocuklar yanı duyguyu, heyecanı birlikte yaşarlar.
     Söz korosu şiir, söylev (hitabe), ant vb. okunurken oluşturulur. Parça kümece ya da sınıfça okunur.
     Bu okuma tekniği I. devrede, bir sözcük öbeğini önce öğretmenin, sonra öğrencilerin birlikte söylemesiyle, II. Devrede öğretmen ve öğrencilerin birlikte okumasıyla uygulanır (Göğüş, 1982: 18)
     1.1.10.Metin üzerinde hangi dilbilgisi, yazım ve sözcük çalışmalarının yapılabileceği belirlenir.
     1.1.11.Metnin yaratabileceği ilgiden yararlanılarak okunabilecek başka metin ya da kitaplar belirlenir.

     1.2.Öğrencinin Hazırlığı
      Özellikle 3. 4. ve 5. sınıflarda kimi metinleri incelemeden önce, anlamaya hazırlayıcı olmak üzere öğrencilerin gözlem, inceleme ve araştırma yapmaları; resim, belge gibi araçları sağlamaları; yazılı kaynaklara, kaynak kişilere başvurmaları istenebilir.
     1.3.Sınıfta Okuma İçin Hazırlık
     1.3.1.Çocukları metni incelemeye yönelik olarak güdülemek, bilgilendirmek
     Bu aşamada sorulacak sorular ilgi uyandırmaya yönelik olmalıdır (Özdemir, 1972: 136).
     Öğretmen, metinle ilgili öğrencileri güdüleyici çok kısa bir konuşma yapar. Örnek: “Bu yazıda iki keçiden söz ediliyor. Bu keçiler anlaşamıyorlar. Bakalım neden?”
     Güncel olaylarla metin arasında bağ kurulur: sel, deprem, yangın vb.
     Gerekirse metinle ilgili önbilgi verilir: gemi, uçak, uzay vb. Metnin içeriğiyle ilgili bilgiler tazelenir. Ama bu metnin özünden uzaklaştıracak boyutlara vardırılmamalıdır. Ayrıca, çocukların yaşantılarından hareket edilir: “Yangın gördünüz mü? “Uçak gören, uçağa binen var mı? vb.
     Dahası, metin, uzun bir yapıttan alınmışsa, bununla ilgili kısa bir ön açıklama yapılır.
     Çocuklar incelenecek metne ilgi ve bilgi yönünden hazır olmadan okumaya başlanmamalıdır.
     1.3.2.Metinle İlgili Resmin İncelenmesi
     Türkçe kitaplarındaki resimler süs öğesi değil, anlama ve anlatma etkinliklerinin aracıdır.
     Bu resimlerin iki işlevi vardır:
     *Okuma etkinliği öncesinde, metni anlamaya hazırlayıcı ve yardımcı,
     *Okuma etkinliği sonunda da anlamayı denetleme aracı olur.
     Her iki çalışmada da resimler üzerinde,
     *gözlem yaptırılır,
     *kişiler, varlıklar arasındaki ilişkiler buldurulur,
     *canlandırılan sahne kavratılır.
     *varlıkların durumlarının yanı sıra biçimleri, renkleri belirtilir.
     Resim üzerindeki bu çalışmalar incelemeye, gözlemlemeye, olaylar ve varlıklar arasında ilişki kurmaya, anlama ve anlatmaya olanak sağlar ( Göğüş, 1982: 17 – Türkçe Programı 1982: 57-63).

     2.Metnin Okunması

     2.1 Öğretmenin Okuması
     Metni ilkin öğretmen, doğru anlamlandıracak biçimde sesli olarak okumalıdır. Bu, örnek okumadır. Güzel, anlamlı, konuşur gibi okuma, metnin anlaşılmasına çok yardımcı olur. Onun için öğretmen başarılı bir okumanın örneğini vermelidir. Öğrencilerin, öğretmenin sesli okumasıyla metinden tat almaları sağlanmalı, metne olan ilgileri daha da artırılmalıdır.
     I. Devrede:
     Öğretmen metni okurken, Öğrenciler- çok kez- öğretmenin okuyuşunu kitaptan izlemelidirler. Böylece sözcüklerin doğru söylenişini ve virgül, nokta gibi duraklara dikkat etmeyi öğrenirler. Kimi zaman da (3. Sınıfta) öğrenciler kitapları kapatarak öğretmenin okumasını dinleyebilirler.  Şu da yapılabilir: Öğretmen örnek olarak iki kez okur. Öğrenciler birinde okunanı kitaptan izlerler, birinde ise kitabı kapatıp dinlerler.
    II. Devrede
    Öğretmen okurken öğrenciler kitabı kapatıp dinlerler. Böylece dikkatli ve okunanı doğru, tam anlayacak biçimde dinlemeyi; sözcüklerin doğru söylenişlerini ve tonlamayı, vurgulamayı öğrenirler.
     2.2.Öğrencilerin okuması
    Öğretmenin örnek okumasından sonra öğrenciler metni sessiz ve sesli olarak okurlar.
     I.  Devrede
     Öğrenciler metni ilkin bir ya da iki kez sessiz olarak okurlar. Böylece metni anlamalarına olanak tanınmış olur. Anlaşılan, kavranan metin sesli olarak daha iyi okunur (Göğüş, 1982: 10 – Türkçe Programı, 1982: 57).
     Sessiz okumadan sonra sesli okumaya geçilir. Birkaç öğrenci metnin bütününü sesli olarak okur. Başka bir deyişle, sesli okuyan her öğrenci metni baştan sona okur. I. devrede metinler kısadır. Müfettişken çok gözlemledim, daha çok öğrencinin okumasını sağlamak amacıyla olacak, öğrencilere sırayla birkaç cümle ya da bir paragraf okutuluyor. Dur, sen oku, deniyor. Yanlış bu, çocuğun isteği kırılıyor, metnin içeriğine, havasına giremiyor, dinleyen öğrencilerin de ilgisi dağılıyor (Göğüş, 1982: 10).
      Çocuk yanlış okuduysa, okuması kesilmemeli, düzeltme, okuma bitince yapılmalıdır. Bu ilk okumadan sonra, işleniş sırasında, gerektikçe metin gene sessiz ve sesli olarak okunabilir.
      II.   Devrede
     Metni ilkin birkaç öğrenci sesli okur. Bu devrede de bir öğrencinin metnin tümünü okuması asıldır. Şu var ki, gerek duyulduğunda, arada bir paragraf paragraf da okutulabilir. Metinden öncelikle anlama etkinliği için yararlanılır, doğru ve tam anlama için başarılı bir okuma gereklidir (Türkçe Programı, 1982: 33). Sesli okuma doğal ve konuşur gibi olmalıdır. Okurken sözcükler doğru ve kusursuz söylenmelidir.
     Bu devrede sesli okumadan sonra sessiz okumaya geçilir (Türkçe Programı, 1982: 64-65). Metin içindeki açıklanması gereken sözcükler bu sessiz okuma sırasında belirlenir.
     Metin üzerinde anlama, anlatma, dilbilgisi, yazım gibi etkinlikler bir hafta ya da daha uzun süre yürütülebilir (Türkçe Programı, 1982: 64). Bu etkinliklere başlarken metnin bütününün okunması gerekmez. Metnin belirli bölümleri okunup üzerinde çalışılır.

     3.Anlama Etkinliği

     3.1.Sözcük Açıklaması
     Bu basamakta, çocukların anlamlarını bilmedikleri sözcükler metin içindeki anlamlarıyla açıklanır. Böylece metni anlama güçlükleri giderilir, metnin tam ve doğru olarak anlaşılmasına çalışılır.
     Açıklaması yapılacak sözcükler I. Devrede 2-3, II. Devrede 7-8 tane olmalıdır. Metnin anlamı öğrencilerce kavrandığında, metindeki birçok sözcüğü açıklamak gerekmez. Anlama etkinliği, sözcük ve deyimlerin öğretilmesi etkinliğine dönüştürülmemelidir (Türkçe Programı, 1982: 64).
     Bir daha vurgulayalım: Sözcük açıklamasında, okunan metni anlamayı kolaylaştırmak için sözcüklerin yalnızca metin içindeki anlamları açıklanır. Sözcükler cümle içinde kullandırılmaz. Anlama basamağında sözcüklerle cümle kurdurulması, çocuğun dikkatini metnin anlamından uzaklaştırabilir. Bir metinde eşanlamlısı küf olan pas sözcüğü geçmekteydi. Sözcük açıklamasında, çocuklardan bu sözcüğü cümle içinde kullanmaları istendi. Bir çocuk, “Top oynarken arkadaşıma pas verdim” diyerek pas sözcüğünün metindeki anlamından uzaklaşmış oldu.
      Sözcüklerin başka anlamları üzerinde ‘sözcük çalışması’ yapılırken durulur. ‘Sözcük açıklaması’yla ‘sözcük çalışması’ birbirine karıştırılmamalıdır. Daha iyi anlaşılması için sözcük açıklamasıyla sözcük çalışmasını karşılaştıralım:

     Sözcük Açıklaması                                                 Sözcük Çalışması

1.      Metni anlama evresinde                                  1. Metin anlaşıldıktan sonra yapılır.
yapılır.                                                                     Aslında yazım çalışmalarının bir
                                                                                 devamıdır.
                                                                             
2.      Metni anlamaya yardımcı                              2. Sözcükler ayrıca ele alınıp yapı
olması için yapılır.                                                   ve yazım yönlerinden incelenir. Bu
                                                                                  açıdan okuma ve dilbilgisi çalışmalarına
                                                                                  dayandırılır.

3.      Sözcüğün yalnızca metnin                             3. Varsa, sözcüğün başka anlamları
içindeki anlamı açıklanır.                                           açıklanabilir.      

4.      Sözcük cümle içinde                                     4. Üzerinde çalışılan sözcüklerle
kullandırılmaz.                                                            cümle kurdurulur.   
5.      Sözlü olarak yapılır.                                       5. Sözlü olmasının yanı sıra defter
                                                                          üzerinde yapılır.  

     Sözcüklerin anlamları şu yollarla kavratılır:  

·         Varlığın kendisi, bu olanaksızsa modeli, bu da bulunmazsa resmi gösterilir.
·         Dramatize edilir.
·         Anlamı, çocukların anlayacağı sözcüklerle yalın bir biçimde tanımlanabilir.
·         Eşanlamlı bir başka sözcük söylenir.
·         Karşıt anlamlı sözcük söylenir. Yalnız, karşıt anlamı, olumsuzu demek değildir.
     Şunu da belirtelim: Metindeki bir sözcüğün ya da sözcük öbeğinin eş ya da karşıt anlamlısı olarak belirtilen yeni sözcüğün anlamının çocuklarca bilinmesi gerekir. Sözgelimi ‘aşık’ı cuk oturmak’ deyimini açıklamak için eş anlamlısı olan ‘talihi yaver gitmek’ deyiminin belirtilmesiyle yetinilmesi doğru olmaz. Bunda da çocukların anlayamayacağı iki sözcük var çünkü.
     Cümle, anlatım birimidir. Çocuklar, sözcüklerin anlamlarını sözün gelişinden kavramaya alıştırılmalıdırlar. Başka bir deyişle, cümlelerin anlamlarına göre sözcüklerin anlamları sezdirilmelidir (Göğüş, 1982: 10). 
     Çocuklar sözcüklerin metin içindeki anlamlarını öğrenmek için sözlükten de yararlanırlar, böylece sözlük kullanma beceri ve alışkanlığı da kazanırlar.
     Metnin iyice anlaşılmasını sağlamak için öğrencilerin bilmedikleri özel adlar ve tarihsel olaylar da açıklanmalıdır.
     3.2. Metnin Anlaşılıp anlaşılmadığının Denetlenmesi (Özdemir, 1972: 130-154 – Türkçe Programı, 1982: 58, 59, 65, 66)
    Yukarıda da belirtildiği gibi okumanın asıl amacı ‘anlamı doğru, tam ve çabuk kavrayabilme’dir. Öğrencilerin okuduklarını doğru ve çabuk anlama yeteneklerinin geliştirilmesi; başka bir deyişle, anlayarak okumayı öğrenmelerinin sağlanması gerekmektedir. Bu, ‘sorulara bağlayarak okuma tekniği’nin uygulanmasıyla sağlanabilir. Anlama, belirli sorulara yanıt vermekle kolaylaşır. Öğrencilerin okuduklarını anlama, yorumlama ve eleştirmelerini sağlamak için sorular etkili birer araçtır. Bu anlamdaki soruların düşündürücü, dikkati metin üzerinde toplayıcı, çocukların yaratma ve eleştirme güçlerini harekete geçirici nitelikte olması gerekir.
     Okuma zihinsel bir etkinliktir. Okurken sözcükler tanınıp anlamlandırılmalı; okunan eleştirilip değerlendirilmeli; metinde anlatılanlar okuyanın yaşantılarına, gözlemlerine görüşlerine göre yorumlanmalıdır. Bu, yaratıcı ve eleştirel okumadır.
     Yaratıcı ve eleştirel okumaya ilk sınıftan başlanarak yer verilmelidir. Yaşantılarından yola çıkarak uygun sorularla çocukların yanlışla doğruyu, ilgisizle ilgili olanı ayırmaları, sonuçları değerlendirmeleri sağlanmalıdır. Kısacası, bu basamakta uygun sorularla çocuklara eleştirel okuma gücü kazandırılmalıdır.
     Bu basamakta sorulacak sorular,
     *anadüşünceyi ve bu anadüşünceyi destekleyen yardımcı düşünceleri bulmaya,
     *metindeki kişilerin fiziksel ve kişilik özelliklerini tanımaya,
     *yorum yapmaya,
     *sonuç çıkarmaya hizmet etmelidir.
     Öğrenciler soruları, özellikle ileriki sınıflarda, kendi sözcükleriyle ve anlatım biçimleriyle yanıtlamalıdırlar. Yanıtların düzgün cümlelerle olmasına, eksik öğeli ya da tek sözcüklü olmamasına özen gösterilmelidir.
     Resim üzerinde, bu kez, anlamayı denetleyici, ayrıntıları tamamlayıcı bir çalışma yapılır. Resmin, olayın hangi bölümünü canlandırdığı, hangi ayrıntıları belirlediği bulunur. Ayrıca, olayın geçtiği yere ve zamana ilişkin sorular sorulur.
     Bu arada, gerekirse, metnin tümü ya da ilgili bölümleri yeniden okunabilir.
     Daha ilk sınıftan başlanarak olayların, düşüncelerin nasıl bir sıra izlenerek anlatıldığına ilgi çekilmeli; II. Devrede plan ve paragraf kavramı verilmelidir. Bunun içinse, sorulacak sorular metin planına göre sıralanmalıdır. Ayrıca, bir paragraf atlanarak ya da paragrafların yerleri değiştirilerek okutulabilir. Böyle okununca metnin anlatım gücünü nasıl yitirdiği gösterilerek bir yazıda planın ve paragrafların önemi kavratılır.
     Yöneltilen sorunun, metnin hangi bölümü, paragrafı ya da cümlesiyle ilgi olduğu öğrencilerce araştırılmalıdır. Bununla birlikte, öğrenciler soruların yanıtlarını metnin bütününün anlamı içinde düşünmelidirler.

4.      Dilbilgisi, Yazım ve Sözcük Çalışması

     Ünite ve günlük planın gereğine ve üzerinde inceleme yapılan metnin özelliğine göre dilbilgisi, yazım ve sözcük çalışmaları yapılır.
5.      Anlatım

     Anlama (okuma - dinleme), anlatma (yazma – konuşma) gibi etkinliklere dayanmayan okumanın pek değeri yoktur. Onun için incelenen metinden yararlanılarak sözlü ve yazılı anlatım çalışmaları yapılmalıdır.
     Öğrenciler, metni, olaylar dizisini bozmadan, kendi sözcükleriyle kısaca, ana çizgileriyle   sözlü ya da yazılı olarak anlatmalıdırlar.
     Ayrıca, metnin öğrencilerde uyandırdığı, çağrıştırdığı anı, gözlem, düşünce ve deneyimler dile getirilir. Böylece anlama etkinlikleri, anlatma etkinlikleriyle birleştirilmiş olur.
    
6.      Dramatizasyon Etkinlikleri

     Etkinlik, öğrenmenin önkoşullarından birisidir. Dahası, çocuk hareket varlığıdır. Dramatizasyon, çocuğun bu hareket gereksinmesini karşılamasının yanı sıra öğretici ve eğlendirici bir etkinliktir. Çocuğun bedensel, ruhsal gelişimine katkıda bulunur. Anlamaya ve anlatmaya yeni boyutlar kazandırır. Bu nedenle öğretmenin hazırlık aşamasında çocukların düzeylerine ve metnin özelliğine göre belirlediği çeşitli dramatizasyon etkinliklerine yer verilmelidir.

7.      Söz Korosu (Toplu Okuma)

     Metin uygunsa, toplu okuma etkinliğine yer verilir. Söz korosu, çocukların konuşma güçlerini artırmaya, seslerini eğitmeye, sözcükleri söyleyişlerini düzeltmeye katkıda bulunur. Dahası, bu okuma tekniğiyle, çocuklar, ses aygıtını (konuşma organları), ses yolunu denetleme, duraklara dikkat etme davranışlarını kazanırlar.
     Söz korosunda sözcük öbekleri, bir cümle ya da bir dize çocuklarca aynı ton ve duygu içinde birlikte söylenir.
     Toplu okumanın nitelikli ve başarılı olması için, çocukların metnin içeriğini, havasını kavramaları gerekir.       

    
                                            KAYNAKÇA


 Demiray, Kemal – Öz, M. Feyzi (1974) 1968 İlkokul Türkçe Programı Kılavuzu
     İstanbul: Milli Eğitim Basımevi
Göğüş, Beşir (1982) Türkçe Öğretmen Kılavuzu İstanbul: Milli Eğitim Basımevi
__________  (1968) İlkokullarda Türkçe Öğretim Kılavuzu İstanbul: Milli Eğitim  
     Basımevi
MEB (1982)Temeleğitim Programı (Türkçe Eğitimi – Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi)
     İstanbul: Milli Eğitim Basımevi
Özdemir, Emin (1972) İlkokul Öğretmenleri İçin Türkçe Öğretim Kılavuzu İstanbul:
     İnkılâp ve Aka Kitabevleri
Tekin, Halil (1980) Okuduğunu Anlama Gücü ile Yazılı Anlatım Becerisini Geliştirme
     Yönünden Okullarımızdaki Türkçe Öğretimi Ankara: Kendi Yayını
    
    _________________________________________________________________

(*) Bu yazı Öğretmen Dünyası dergisinde (Temmuz 1991 Sayı: 139) yayımlanmıştır. (27-30)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder