Çocuk Psikolojisi Bilmeyen Çocuğa Uzak Dursun(*)
Bu yaşlarda verilecek din eğitimi çocuklarda
kaygı bozukluklarına yol açabilir, dışardan
gelen korkmaya, cezaya dayanan bağımlı bir vicdan yapısının oluşmasına neden
olabilir. (1) İşte bir örnek, kaldı ki
bu kız çocuğu (Ö.G.) 15 yaşında:
" (...) {N]efsime hâkim olamamaktan
korkuyorum. Onun için hep kendimi
zorluyorum; yapmak istediğimin, yemek istediğimin hep tersini yaparsam nefsime
hâkim olurmuşum gibime geliyor. (...) Uykumda bile hep
iradem var mı yok mu, Allah beni cezalandırır mı, sanki onları düşünüyorum. (...)" (2)
2-7 yaş işlemöncesi dönemdir. Bu dönem çocuğunun ana özelliği devinim, ana uğraşı oyundur. Zaten zekâsının gelişmesi için
çocuğun etkin olması gerekir. Oyun çocuk için oyalanma değil,
iştir. Oyun çocuğun en varsıl, en doğal öğrenme
aracıdır. Çocukken kendinden geçercesine,
doyasıya oynayanlar yetişkin olunca da kendilerini işlerine adıyorlar, çalışkan oluyorlar. Dahası, çocuğun
zekâsının en hızlı geliştiği, kişiliğinin temellerinin,
mutlu ve başarılı bir yetişkin olmanın tohumlarının atıldığı bir dönem bu, savsaklanmaması, atlanmaması gereken önemli bir dönem...
Yaşamın ilk altı yılında öğrenilenler
yaşam boyu öğrenilenlerin büyük bir bölümünü oluşturuyor. Yedi yaş bile çok
geç, eksikler sonradan giderilemiyor. Jean Piaget'ye göre, zihinsel eğitimin amacı, zihnini keşifler için hazırlayan insan yetiştirmektir. Nitelikli bir
okulöncesi eğitim için
yatırılan bir lira yedi lira olarak geri
dönüyor.
Çocuk doğuştan meraklıdır. Sorar, inceler, dokunur,
kurcalar... Öğrenme isteği çocuk
için doğal bir yöneliştir.
Öğrenme isteğiyle dopdoludur, öğrenmeye tutkundur. Her çocuk
bilim insanı adayıdır. Albert Einstein "Merak narin bir bitkiye benzer,
besini de uyaranlardır, özgürlüktür" diyor. Güzel
bir sözdür: Zihin paraşüt gibidir, açılmazsa
işe yaramaz. Çocuğun merakı köreltilirse
özgür ve özerk düşünme yetisi de körelir.
Böyle olunca da çocuk
anlamadan inanır, beller. Abraham Flexner demiş ya, "İnsanlığın asıl düşmanları, kanat açan
insan zihnini, kanatlanmaya cüret edemeyeceği
bir kalıba sokmaktır." Peki siz zihnini besleyen uyaranları çocuğa sunmak için
uygun ortamı hazırlayacak mısınız? Çocuğun özgürce soru sormasını,
eleştirel düşünme gücünün gelişmesini sağlayacak mısınız? Eleştirel düşünme, sorun çözme 21. yüzyıl
becerilerinin başında geliyor.
Çocuk,
neden, nasıl diye sorar, çünkü meraklıdır. Yetişkinlerin aklına takılsa da
sormaktan çekindiği soruları, ayıptır günahtır diye tartışmaktan sakındığı konuları merak
eder, sorar. İşte tüm içtenliğiyle, çocuksuluğuyla soran bir çocuğun sorusu:
Allah şeytanı neden öldürmüyor? Bu da Doğan Cüceloğlu'nun (3), yedi yaşındayken kendi kendine sorduğu, sonra
da bunu bana şeytan sorduruyor diye kendisini korkutan, ağlatan sorusu: Acaba
Allahı yaratan var mı?
Çocuğun yaratıcılığını, düş
gücünü geliştirmek için sanat etkinliklerine yer verecek misiniz, empati
yetisinin gelişmesine de destek veren drama çalışmaları yapacak mısınız? Sanat
yoluyla çocuk duygularını, düşüncelerini dışa vurur, inceliklerin ayırdına varır.
Duyarlı
olur, güzelliklerden zevk alır, çirkinliklerden
tedirgin olur. Sanat eğitimi bir ahlak eğitimidir de.
Çocuğa, çocuğa göre masal,
öykü, şiir okuyacak mısınız, neşeli şarkılar söyletecek misiniz? Değilse,
anadili etkinlikleri yerine, çocuğa, dizlerinin üzerine oturtup anlamadığı,
dilinin dönmediği metinleri mi ezberletip belleteceksiniz?
Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin
gereği olarak (md. 29), çocuğun bedensel, zihinsel, toplumsal, ruhsal
gelişmesini sağlayacak etkinliklere yer verecek misiniz? Yoksa çocuğun beynini
dondurup aklını tutsak mı edeceksiniz?
20. Milli Eğitim Şûrası'nda
(1-3 Aralık 2021) - okulöncesi eğitimi yarkurulunda görüşülmediği için - usule,
esasa aykırı bulunarak itiraz edilmesine karşın genel kurulda yapılan oylamada
okulöncesinde din eğitimi verilmesi oy çokluğuyla kabul edildi. Öğrenci-Veli
Derneği'nin (Veli-Der) belirttiği gibi, soyut düşünemeyen 4-6 yaş arası
çocuklara Kuran Kurslarının dayatılması eğitim hakkının da çocuk hakkının da çiğnenmesidir.
Çocuğun en temel
hakkı çocuk olma, çocukluğunu doyasıya
yaşama hakkıdır. Çocuk psikolojisi
bilmeyenler, çocuğa saygısı olmayanlar çocuğa
uzak dursunlar.
-----------------------------------------------------
(1) Öztürk, Orhan (2012)
"Çocukta Bilme Dürtüsünün Gelişimi" 3. Ulusal Çocuk ve Gençlik
Edebiyatı Sempozyumu Yay.Haz.
Sedat Sever vd. AÜ ÇOGEM Yay.
(2) Ekşi, Aysel
(1990) Çocuk, Genç
ve Ana Babalar
Ankara: Bilgi Yay. (259)
(3) Cüceloğlu, Doğan (2000) İçimizdeki Çocuk
27.
baskı İstanbul: Remzi Kitabevi (121)
_______________________________________________
(*) Bu yazı Çağdaş
Eğitim Kooperatifi'nin (ÇEK) e- dergisi
olan Çağdaş Bakış'ta
(Aralık 2021 Sayı: 41) yayımlanmıştır. (72-73)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder